GüncelMakaleler

MAKALE | BENCİL BEN

"“Komutan cephede komutandır” anlayışının güvenilir komutan Martager Nubar Ozanyan yoldaşın yaşamı ve parasız-mülksüz-kariyersiz ve ünsüz devrimciliği örnek alınmalıdır"

Sınıf savaşımında girilen yolda devrimci olanla küçük burjuva olan arasında her dönem görünen ve görünmeyen, bazen sertleşen bazen de yumuşayan ancak kesintisiz bir şekilde sürüp giden bir çatışma ve kavga vardır.

Doğru olan devrimcilik tarzı, kitlelerin ve yoldaşların içinde yaşayan, onlarla birlikte mücadele eden ve ortaya çıkan sorunları çözmeye çalışan tarzdır. Kendisi olmaktan çıkıp yoldaş olandır.

Halka, yoldaşlarına dokunan, hisseden-anlayan, çözümleyen ve değiştirme gücü ve iradesi ortaya koyan tarzdır. Yanlış olan ise halkın ve yoldaşların dışında, komitenin uzağında yaşamaya çalışan, hissetmeyen, anlayıp kavramayan, duyarsız ve ruhsuz bir dünyanın içinde bunalan, bir tepkisellik içinde sekterleşen, yabancılaşan pratik tarzdır.

Burjuva-feodal sistemden ödünç alınan, onun ideolojik, yaşamsal, psikolojik etkisi altında kalan, onun iradesi ve gücü altında zayıflayarak silikleşen ve benzerleşen tarzlar, örgüt içinde kendisini bazen gizli bazen açık bir şekilde yaşatabilir. Devrimci örgüt biliminde bunun adı bürokrat-burjuva tarzdır. Devrimci olmayan tarzdır.

Devrimi olan tarz yapan ve yaptırandır. Söylediğini önce kendisi yapan sonra da yoldaşlarına yaptıran tarzdır. Bu tarzda emek, duyarlılık, bilinç ve yoldaşlık isteyen çaba vardır. Diğeri ise sadece söyleyen, yapmadan yaptıran kolaycı tarzdır. O çalışmadan emek ve çaba ortaya koymadan yaptırmaya çalışır. Bu tarz, özel mülkiyet ideolojisinden ödünç alınan tarzdır. Yola çıktığı başlangıçtaki halka ve yoldaşlara hizmet iddiasından uzaklaşan, giderek yabancılaşan, farklılaşan burjuva tarzdır.

Burjuva öncülük tarzı sadece emir ve talimat vererek yaptırmaya çalışan durumundadır. O her zaman üstte kimsenin kolay ulaşamayacağı yerde ve konumdadır. Sorgulanamaz. Eleştirilemez. Söz söylenemez bir yerdedir. Emek ve devrimci değerlerle yabancı; değiştiren dönüştüren, her gün mücadele ve emek içinde olan tarzdan uzak yabancı tarzdır. Hatırlatıldığında ise müthiş öfke duyan, söyleyeni alt etmek ve pişman ettirmek için hemen her fırsatı ve anı kollayan intikamcı ve gerici tarzdır.

Bu tarz öncülük komiteden, yoldaşlardan, emek dünyasından kopuk ve uzaktır. Kolektivizmi işletmez. Bireycidir.  Yoldaşlığı değil ahbap çavuşluğu esas alır. Birlikte yer aldığı komitedeki yoldaşlarını çalışan memurlar olarak görür. Doğal olarak kendisini de amir olarak görür.

Örgütü şirketinin mülkü gibi görür ve yönetmeye çalışır. Kendisini de örgütün mutlak sahibi olarak görür. Hesap vermez, hesap sorar. Eleştirir ancak özeleştiri vermez. İşler iyi gitmediğinde, görevler yerine getirilmediğinde bağırır çağırır. Ona “sen ne yapıyorsun?” deme cesareti gösterenlere müthiş öfke ve kin duyar. Üsttencidir. Kibirlidir. Bulunduğu alanda uzlaşmacılığı dışına karşı da uzlaşmazdır. Yoldaş ilişkilerinde ahbap çavuşluğu yürütür.

Bu kaba görünen açığa çıkıp yaşanan bürokrat tarzın daha inceltilmiş halleri ve farklı çeşitleri de örgüt içinde yaşanır ve yaşatılmaya çalışılır. Bürokrat tarzda her zaman tümden uzağında ve dışında kalmaz. Kısmen belli yerlerde ve faaliyetlerin içinde yer alabilir. Ancak özde değil biçimde içindedir.

Düşünce ve ruh olarak komite ve yoldaşlar içinde değildir. Her şart altında söyleyen emir ve talimat veren durumdan çıkamaz. İçtenlikle ve bütün benliğiyle yoldaşların, halkın içinde ve yanında değildir. Yoldaşları halkı yürekten hissetmez. Hangi biçime bürünürse bürünsün öz olmayınca yabancı düşünce ve davranıştan sıyrılamaz.

Bürokrat yönetim tarzında yürütülen devrimci çalışmaların sadece komite ve eleştiri-özeleştiri toplantılarındaki kısmında yer alır. Ancak kitlelerle, yoldaşlarla yakın politik bağ kurma, onların sorun ve talepleriyle gelişim çizgileriyle ayrıntılı ilgilenme onlara devrimin sosyalizmin propagandasını yapma durumu yoktur.

Biçimde sorumludur. Toplantılarda sorumludur. Tekmil almada, rapor istemede, işin hesap sorma kısmında sorumludur. Ancak tekmil ve raporların değerlendirilip sonuçlarını yoldaşlara geri dönüşümünde yoktur. Hesap vermede yoktur. Üstenci-kibirli ve bencildir. Ne sağlam bir ideolojiye ne güven veren bir duruşa ne de yoldaşlar tarafından kabul görülmüş benimsenmiş bir pratiğe sahip değildir. Kendisini tamamlanmış gördüğü için öğrenme isteği yoktur. Yeni bilgileri, tecrübe ve deneyleri öğrenme isteği olmadığı için öğretme yönü de zayıftır.

Özgüveni zayıftır. Bunu kapatmak için biçime önem verir, farklı görünmeye çalışır. Kendisini dışına ve yoldaşlarına farklı yansıtır. Kendisine gelen eleştirilerden rahatsız olur. Özeleştiri vermede cesur değil. Ürkek ve tutuktur. Ne dediği anlaşılmaz. Çünkü özeleştiriden oldukça rahatsızlık duyar.

Bürokrat tarz biçim ve şekilde görünüşte örgütlüdür. Yaşamda, yoldaşların ve halkın güven duyulan pratiğinde yoktur. Yaşam bulduğu, beslendiği var oluşunu devam ettirmeye çalıştığı yer örgüt içindeki liberalizmdir. Uzlaşan, devrimci olmayan anlayış ve hareketlere ses çıkarmayan, yanlışa sürekli göz yuman, hataların geçiştirildiği ortamlardan beslenir. Kendi yaptığı hataları küçülten, yoldaşlarının yaptığı hataları büyüten tarzı, örgüt içinde yoldaşlar nezdinde kırılganlığı ve güvensizliği yaratır.

Bürokrat tarz aynı zamanda ben merkezciliği besler ve ondan beslenir. Kendini her şeyin merkezine koyar. Örgüt kendisidir. Söyledikleri örgütün görüş ve kararlarıdır. Tartışılmaz. Üzerinde konuşulmaz. Ve tartışılmasına müsaade etmez.

Şimdiye kadar bahsedilen vurgulanan tarzda kolektivizme, özgür, eşit, adil bir topluma ve yoldaşlığa dair bir şey bulunduğu söylenebilir mi? Fikir ve görüşler, karar ve hareketlerin merkezinde birey ve ona ait olan dünya ve bencil ilişkiler vardır.  Örgütle kılıflanmış, devrimcilikle örtülmüş yaşamda, bireyciliğe ve bencilliğe ait sistemin kendisi vardır. Burjuva feodal sistemin yönetsel anlayışının sayısız iz ve izdüşümlerinin kolektivizm-örgüt-devrimcilik adına gizlenmesi vardır.

Bürokrat yönetim anlayışına ait, ben merkezci-sekter-liberal tüm hastalık ve kötülükleri deşifre edip, ideolojik olarak mahkum edip yerine özgür-eşit-adanmış devrimciliği halka, yoldaşlara hizmeti esas alan tarzı koymak gerekir. Eskiyi, köhnemişi atıp yerine her gün kendisini devrimci pratiğin örsünde şekillendiren, yenileyen-düzenleyen-yaratan bir devrimciliği esas almalıyız.

“Komutan cephede komutandır” anlayışının güvenilir komutan Martager Nubar Ozanyan yoldaşın yaşamı ve parasız-mülksüz-kariyersiz ve ünsüz devrimciliği örnek alınmalıdır. Bu bilinç, bu kararlılık ve sarsılmaz irade, pratikte güce çevrildiğinde yenilmez bir devrim ordusu ve sarsılmaz devrim savaşçıları yaratılır.

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu