İstanbul: Munzur’da barajlara karşı onlarca dernek Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelerek “Dersim’de baraj istemiyoruz” dedi.
Dersimde yapılmak istenen Konaktepe HES projesinin gündeme gelmesiyle çevre ve bölge dernekleri yaşam alanlarının insansızlaştırılmasını, doğanın tahrip edilmemesi için bir araya geldi. Ovacık Köy Dernekleri Komitesi, Munzur Çevre Derneği, Dersim Gazetesi, İkitelli Dersimliler Derneği, Bitlis Dernegi, Dersim Pertekliler Derneği, Alibeyköy Dersimliler Derneği, Erzurum Karayazı Derneği, Munzur Kültür Derneği, Bakırtepe Çevre Platformu, Demokratik Alevi Derneği, Dersim Geyiksuyu ve Çevre Köyleri Derneği, Dersim Taşıtlı Köyü Derneği, Munzur Doğal Yaşamı Koruma Derneği, Gülensu Gülsuyu Güzelleştirme Derneği, Pir Sultan Abdalkültür Derneği Ümraniye Şubesi, Fatsa Ünye Doğa Koruma Platformu, Yeşıl Direniş Gazetesi, Ergene İnsiyatifi, HDK Ekoloji Meclisi, Karakoçan Dernekler Fedarosyonu ve Karadeniz İsyandır Platformu Dersim başta olmak üzere ülkede HES’lerle ve maden aramalarıyla yapılacak doğa katliamına dur dedi.
“Munzur’da barajlara, Konaktepe’de HES’lere Hayır” pankartının açıldığı eylemde “Dersimde ölüm havuzları istemiyoruz”, “Munzur Kutsalımızdır kutsalıma dokunma”, “Dersim bütün yaşamların ortak alanıdır”, “Dersim’de HES’ler madenler bahane amaç: insansızlaştırma” dövizlerinin yanı sıra “Munzur’a uzanan eller kırılsın”, “Katil devlet hesap verecek”, “Doğa katili şirketler Dersim’den defol” gibi sloganlar atıldı.
“Enerjiden faydalanacağımıza mum ışığında yaşamaya razıyız”
Bir araya gelen dernekler adına açıklamayı Gökan Denizoğulları okudu. Denizoğulları, Dersim’im son yüz yıllık tarihinde katliamların olduğunu baskı ve sindirme politikalarına Dersim halkının boyun eğmediğini ifade ederek Dersim için “Şimdi en büyük katliamla, doğa katliamıyla karşı karşıyadır” dedi. Devletin çevre duyarlılığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından şirketlerden yana aldığı kararlarla doğa katliamlarının devam edildiği belirtilen açıklamanın devamında Munzur Milli Park’ının dünyanın her yerinde olduğu gibi milli parklar kanununa göre koruma altına alınması gerekirken Dersimliler için kutsal sayılan yaşam ve inanç yerleri sular altında bırakılmak istenmektedir diye kaydedildi. Projelerle insansılaştırılmak istenen Dersim coğrafyasında enerji üretmek bir arka plan olduğu çünkü geçmişte yaşadıklarımız bunun kanıtıdır diye ifade eden Denizoğulları “Enerjiden faydalanacağımıza mum ışığında yaşamaya razıyız” dedi.
Devlet en doğal hakları ihlal ediyor
Egemen güçlerin doğalarını katletmekle yetinmediğinin altını çizen Denizoğulları, “Unutulmamalıdır ki, bizler nereye göç etirilirsek ettirilelim, biz gidersek gidelim bizim yüreğimiz her zaman doğduğumuz toprakların özlemiyle kendini hayata bağlıyor bağlayacak” dedi. “T. Kürdistanı’nda insanlarımız katledilirken doğamızda tahrip edilip yakılıp yok ediliyor” diye belirten Denizoğulları, Anayasanın 56. Maddesinde “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” diyerek, en doğal hakkı olan içme suyuna bilie ulaşılamadığını, barınmak için elverişli ortam bulunmadığını, atılan bombalar, gazlar ile canlıların yaşam hakkı ihlal edildiğini vurguladı.
“Direnenler bin selam”
Denizğulları “Gelin bu savaşı birlikte durduralım. Yaşam alanlarımıza ve doğamıza sahip çıkalım. Bugün susarsan yarın geriye dönüşü olmayan bir tahribatın vebali altında ezilirsinn” diyerek “Munzur’dan Karadeniz’e, Karadeniz’den Bakırtepe’ye, Bakırtepe’den Sur’a doğası ve yaşam alanları için direnenler kazanacaktır” diye kaydetti.
Denizoğulları ”Dünyanın neresinde olursa olsun, bu uğurda direnenler bin selam” diyerek açıklamayı sonlandırdı.
Açıklamanın ardından T. Kürdistanı’nda abluka altındaki ilçelere ve doğa katliamlarına karşı mücadele edilen yerlerin adları okunarak “Direniyor” sloganlarıyla eylem sonlandırıldı.
